Sözel İçin 40 Hap Bilgi
1. Aynı kelime tekrarında sadece “gitgide” bitişik yazılır. Bunun dışındakiler her zaman ayrı yazılır..
art arda, el ele, iç içe, diz dize, göz göze…
2. Bütün “şey”ler ayrı yazılır.. Bir şey, her şey, çok şey…
3. Bağlaçlardan önce veya sonra noktalama işareti kullanılmaz…
“Hem ağlarım , hem giderim.” diyen gelin, virgül koymamalıydı..
4. İki noktadan sonra cümle varsa “büyük” harfle, örnek varsa “küçük” harfle başlar.
Duvarda şöyle bir yazı bulunmaktaydı: Sigara içmek yasaktır.
Evin eskiliği her halinden belliydi: duvarlarda çiviler, çivi izleri, lekeler…
5. Doğu, batı, kuzey, güney ve akrabalık bildiren kelimeler isimlerden önceyse büyük, isimlerden sonraysa küçük harfle başlar.
Doğu Anadolu-Anadolu’nun doğusu
Batı Karadeniz-Karadeniz’in batısı
DİKKAT!..
Dede Korkut-Korkut dede
Dayı Kemal-Kemal dayı kullanımları doğru olarak yazıldı.
6. Kesme işaretinin kullanılmadığı yerler:
-Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz.
“Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda”
meclis, birleşim, oturum kelimeleri büyük harfle yazılmalarına rağmen sonuna getirdiğim eki kesme işaretiyle ayırmadım.
Dikkat!..
Malatya Valiliğinin faaliyetleri.. “nin” bitişik yazıldı.
Ağam Çerezde onu gördüm. “de” bitişik yazıldı.
-Yapım eki almış kelimelere gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
Türkçenin, Avrupalının, Malatyalılar… Türk+çe+nin: -çe yeni bir kelime yaptığı için ardından gelen ekleri ayırmıyoruz..
– “-ler,-lar” eki kesme işaretiyle ayrılmaz. İstisna durumu yok. Yeni kılavuzda -ler,-lar eki her zaman bitişik yazılır.
Nazımlar, Atatürkler, Turgutlar…
7. Devir, dönem ve çağ kelimeleri büyük harfle başlar ama devirler, dönemler içerisindeki türler ve tarzlar küçük harfle başlar.
Tanzimat Dönemi, Cilalı Taş Devri, Antik Çağ—Büyük
Türk sanat müziği, divan edebiyatı, eski Türk edebiyatı, Türk halk müziği –Küçük
UNUTMAYALIM!.. “divan edebiyatı” , “Türk sanat müziği”bu şekilde yazılır.
Ek Olarak: Irk, dil, din ve mezhep isimleri bütün dillerde büyük yazılır. Yani “Bütün dillerin ırk, dil, din ve mezhep isimlerine saygısı vardır.” diye düşünebilirsiniz.
Kürt, Arap, Ermeni, Sünni, Alevi, Müslüman, Hristiyan…
8. Üleştirme sayıları rakamlarla yazılmaz..
ÖNEMLİ!
2’şer, 3’er, 4’er–yanlış
ikişer, üçer, dörder–doğru
9. Doğu ve batı kelimeleri “millet veya yaşam tarzı” anlamında kullanılırsa büyük harfle başlar.
O çocuğun Batılı bir hayatı var.
Amerika’nın yıllardır Irak’ta olmasına Doğu tepki gösterdi.
10. Ünsüz düşmesi her zaman “k” harfiyle olur ama birkaç istisna kelimemiz var.
Minik+cik—minicik Yumuşak+cık—yumuşacık Alçak+l—alçal Yüksek+l yülsel
Not:“k” hafinin dışında istisnaya örnek:
ast teğmen–>asteğmen, üst teğmen—>üsteğmen, addaş–>adaş
11. Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz. MİT, TBMM, MTA, MS, MÖ, AKUT…
NOT: Bizim gençliğimizde MÖ ve MS kısaltmalarında nokta vardı. Artık yok! Büyük harfle yapılmış kısaltmalarda T.C. ve T. dışında nokta yok dostlarım…
NOT: Büyük harflerle yapılan kısaltmalara gelen ek kısaltmanın son harfine göre yazılır. TSK’nin, PTT’ye, TBMM’de…
12. Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen ek, kısaltmanın açılımına göre yazılır:
Mesela 25 kg’den yanlış – 25 kg’dan doğru
NOT: Küçük harfle yapılan kısaltmalara gelen ek konusunda “numara”nın kısaltması, yani “no.”ya özel bir durum var. Numara sözünün kısaltmasına getirilecek olan ek, kısaltmanın okunuşa göre eklenecektir: No.lu, No.suz (Doğru)
13. ÖNEMLİ!.. Cümle içinde virgül yoksa noktalı virgül olamaz.
Virgül bir işe girişiyor, işi başaramıyor abisini arıyor. Abisi “noktalı virgül” dostlarım..
TDK’nin verdiği güncel örnekler:
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
Yeni usul şiirimiz; zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu.
Tekrar söylüyorum virgül yoksa noktalı virgül olamaz..
14. Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, beste vb.) özel isimleri büyük harfle başlar: Nutuk, Safahat, Anadolu Notları, Sinekli Bakkal; Türk Dili, Varlık; Hürriyet, Milliyet, Türkiye, Yeni Asır…
Not: Gazete ve dergi gibi tür belirten kelimeler “Resmi Gazete” ve “Tebliğler Dergisi” (İkisi de devletin yayın organıdır.) dışındakiler küçük harfle başlar.
Hürriyet gazetesi, Penguen dergisi
15. Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar: Merkür, Neptün, Satürn; Halley vb.
Dünya, güneş ve ay kelimeleri coğrafya dersine uygun bir cümlede geçerse büyük yazılır. Terim anlamı dışındaysa küçük yazılır.
“Ay, Dünya’nın uydusudur.
Onu tanıdıktan sonra dünyam karardı.” cümlelerini doğru yazdım.
16. SIFAT—>İSİM sıfatlar isimlerden önce kullanılır. Karizmatik adam, çürük elma..
ZARF—>FİİL zarflar fiillerden önce kullanılır. Koşarak geldi, ilerlerken gördüm..
NOT: Eğer bir yerde sıfatları derecelendiren kelime varsa bunlar da zarf kabul edilir.
ÇOK yakışıklı genç, DAHA güzel kadın, EN çalışkan öğrenci…
(büyük harfle yazdığım kelimelerin hepsi zarf)
17. Cümlenin ögelerinde dolaylı tümleçin yeni ismi “Yer Tamlayıcısı”ydı.. Unutmayalım… Yükleme sorulan “kime, kimde, kimden, nereye, nerede, nereden” sorularına cevap veren kelimeler dolaylı tümleçti…
Ve UNUTMAYALIM dolaylı tümlece cevap veren kelimeler “-e,-de,-den” ekleriyle bitmeliydi. Yukarıdaki sorulara cevap veren her kelime “-e,-de,-den” ekleriyle biter, deneyebilirsiniz..
18. “Nereye?” sorusuna cevap veren iki öge var. Biri zarf tümleci, diğeri dolaylı tümleç. Peki nasıl ayırt edeceğiz? İki örnekle konuyu açıklıyorum:
a.Çocuklar dışarı çıktılar. b.Çocuklar dışarıya çıktılar.
Nereye sorusuna cevap veren kelime ek almışsa dolaylı tümleçtir. Çünkü dolaylı tümleç her zaman “-e,-de,-den” ekini alırdı. Ek almamışsa zarf tümleci.
a.Cümlesindeki “dışarı” kelimesi zarf tümleci,
b cümlesindeki “dışarıya” kelimesi dolaylı tümleçtir.
19. “Ünlü değişimi” diye bir şık görürseniz sadece iki örneğimiz vardı:
sana ve bana kelimeleri.
sen+e: sana, ben+e: bana “e’nin a’ya dönüşümüne ünlü değişimi diyoruz.
20. Ünlü daralması a ve e ile biten bir kelimenin sonuna -yor ekini getirirsen a ve e daralıp ı,i,u,ü olurdu.
Bekle+yor: bekliyor, başla+yor: başlıyor gibi…
NOT: -yor eki kullanmadan da daralmaya uğrayan 3 istisna kelimemiz vardı.
“de, ye, niye” sözcükleriydi. de: diyecek, ye:yiyecek, niye kelimesinin aslı “ne” kökünden gelmekteydi.. Demek ki “ünlü daralması” başlığını görünce öncelikle -yor ekini arıyoruz. Bu ek yoksa “de,ye,niye” kelimesine bakıyoruz..
21. Şehir merkezinin etrafındaki her yer küçük, şehir merkezine dair her şey büyük harfle yazılırdı.
Yeşilyurt ilçesi, Kürecik köyü, (Şehir merkezinin etrafıdır, küçük yazdım.)
Paşaköşkü Mahallesi, Kıbrıs Meydanı, Emeksiz Caddesi… ( Şehir merkezidir, büyük yazdım.)
22. Paragraf soru kökü “değinilmemiştir, çıkarılamaz, bulunmamaktadır” gibi olumsuz şekildeyse önce şıkları okuyoruz, sonra paragrafı. Hızlı çözmenizi sağlayacaktır emin olabilirsiniz.
23. Paragrafta anlatım biçimi derse: açıklama, tartışma, öyküleme ve betimlemedir. Sallasanız %25 şansınız var.
24. Her tartışma bir açıklama içerir. Bunu günlük hayattan düşünebilirsiniz. Peki soruda nasıl ayırt edeceğiz derseniz açıklayayım:
Tartışma paragraflarında yazarımız önce karşı çıktığı düşünceyi söyler ardından kendi düşüncesini açıklamaya başlar.
“Malatya’nın yeterince gelişmiş bir şehir olduğunu söylüyorlar OYSA, FAKAT, LAKİN onların düşündüğü gibi değil”. şeklinde paragraf başlar ve çoğunlukla büyük harflerle yazdığım kelimeler kullanılır.
25. Betimleme, sözcüklerle resim çizmektir. Benim elimdeki fotoğrafı size anlatıyorum. Zihninizde canlandırabilirsem orada betimleme vardır diyebiliriz.
Uzun boylu, pala bıyıklı, üstü başı yırtık, yaşlı bir adamdı.
26. Öyküleme yaşanmış veya yaşanabilir olaylardır. Buna bağlı olarak “hareketlilik” vardır.
Ahmet uyandı, elini yüzünü yıkadı ve evden çıktı.
NOT. Betimlemede hareketlilik yok, öykülemede hareketlilik var.
27. Paragrafta düşünceyi geliştirme yolu derse: tanımlama, örnekleme, sayısal verilerden yararlanma, tanık gösterme, karşılaştırma aklımıza gelmeli.
28. Tanık göstermeler “alıntı yapma”dan olmaz. Alıntı söz şart. Dilimizde alıntı sözcükler tırnak içinde gösteriliyor ama kılavuzda iki virgül arasında da alıntı söze yer verildi. Dikkat!..
29. Pek kimse farkında değil ama her tanık gösterme aynı zamanda “ana düşünce”dir. Çünkü tanık gösterilen kişi paragrafı bir cümleyle özetler.
30. Ana düşünce daha çok giriş ve sonuçtadır. Okulda yazdığımız kompozisyonları düşünün. Giriş ve sonuçta konudan bahsederiz. gelişme bölümünde aklımıza gelen örneklerle kompozisyonu doldurmaya çalışırız.
31. Yıllardır bize söylenen bir “-an-ası-mez-ar-dik-ecek-miş” hikayesi var. açıklayayım size.
Bir cümlenin yüklemini bulun ve bir kenara bırakın. Yüklemin dışında fiil varsa (yani sonuna -mek, -mak alan kelime varsa) dikkat!..
Yüklemin dışında fiil olan bu kelimeye gelen ek “-an-ası-mez-ar-dik-ecek-miş” eklerinden biriyse orada sıfat-fiil vardır.
Deneyelim:
Yaralanan yolcuyu hastaneye getirdik. (yaralan-an- yolcu)
Annemin öpülesi elleri vardı. (öpül-esi- el)
Tanıdık bir yüz bulamadım. (tanı-dık- yüz)
Kurumuş yaprakları topladım. (kuru-muş- yaprak)
Peki neden bunlara sıfat-fiil denmiş?
Canlarım, çünkü bunları her biri sıfat tamlaması oluşturmuş.
Yaralanan yolcu- öpülesi el- tanıdık yüz- kurumuş yaprak birer sıfat tamlamasıdır.
32. Peki yüklemin dışında bulduğum fiil “-ma-ış-mak” eklerinden birini almışsa ne olur? İşte o zaman isim-fiil olur.
Örnek vereyim.
Yaşamak ve sevmek çok güzeldi. (yaşa-mak- ile sev-mek-)
Yarınki okuma etkinliğine beklerim. (oku-ma-)
Şarkı söyleyişine hayranım. (söyley-iş-)
Hocam yüklemde fiilimsi olamaz mı? Olur. Siz öncelikle yüklemin dışında arayın. Eğer bulamazsanız yükleme bakın.
En sevdiğim etkinlik kitap okumaktı. (-mak- eki isim fiil ekidir.)
33.
a) Yüklemin dışında fiil var ama “-an-ası-mez-ar-dik-ecek-miş” ile “ma-ış-mak” eki almamış. Bu duruma ne diyeceksiniz? derseniz, cevap vereyim.
Burada zarf- fiil vardır.
Zarf-fiilin eki çok, ezberlemeye gerek yok!..
Kimseye görünmeden dışarı çıktı. (görün-meden-)
Koşarak derse yetişmiş. (koş-arak-)
Derdini dinleyip yardımcı oldum. (dinley-ip-)
Yolda ilerlerken gördüm onu. (ilerler-ken-)
Onu dinleyince huzur buluyorum. (dinley-ince-)
Not: Zarf-fiil her zaman “ne zaman?” ve “nasıl?” sorularına cevap verir.
Nasıl çıktı?—– Kimseye görünmeden.
Nasıl yetişmiş?—- koşarak.
Ne zaman huzur buluyorum?—-Onu dinleyince
Ne zaman gördüm?—- Yolda iler
b) Yüklemin dışında fiil var ama “-an-ası-mez-ar-dik-ecek-miş” ile “ma-ış-mak” eki almamış. Bu duruma ne diyeceksiniz? derseniz, cevap vereyim.
Burada zarf- fiil vardır.
Zarf-fiilin eki çok, ezberlemeye gerek yok!..
Kimseye görünmeden dışarı çıktı. (görün-meden-)
Koşarak derse yetişmiş. (koş-arak-)
Derdini dinleyip yardımcı oldum. (dinley-ip-)
Yolda ilerlerken gördüm onu. (ilerler-ken-)
Onu dinleyince huzur buluyorum. (dinley-ince-)
Not: Zarf-fiil her zaman “ne zaman?” ve “nasıl?” sorularına cevap verir.
Nasıl çıktı?—– Kimseye görünmeden.
Nasıl yetişmiş?—- koşarak.
Ne zaman huzur buluyorum?—-Onu dinleyince
Ne zaman gördüm?—- Yolda ilerlerken.
Eve gelİR gelMEZ onu sordu.
Annesine bakAR bakMAZ ağlamaya başladı.
Sesini duyAR duyMAZ hüzünlendi.
Büyük harflerle gösterdiğim ekler sıfat- fiil eki gibi görünebilir. Fakat bunlar birer zarf-fiil ekidir.
Zarf-fiilin sıfat-fiille karıştırılan “—r—mez” ekini önemsiyorum, gelebilir.
Bu ek zaman anlamı katmıştır. Ve yukarıdaki kullanımların hepsinde zarf-fiildir. Bunlar her zaman “ne zaman?” sorusuna cevap verir. Cümlenin ögelerine ayırsanız da zarf tümleci olduğunu göreceksiniz.
Unutmayalım!
Zarf-fiilin olduğu her yerde aynı zamanda cümlenin ögelerinden zarf tümleci vardır.
Sıfat-fiilin olduğu her yerde aynı zamanda sıfat tamlaması vardır.
34. Sıfat-fiilin diğer ismi: Ortaç
Zarf-fiilin diğer ismi: Bağ-fiil veya Ulaç
35. Cümleyi ögelerine ayırırken önce yüklemi buluruz. Hemen ardından yükleme sorulan “Kim?” ve “Ne?” sorularıyla özneyi bulmalıyız.
Yoğurt cilde iyi gelir. “gelir” yüklem. “yoğurt” özne.
Kitap iyi arkadaştır. “iyi arkadaştır” yüklem. (Tamlamalar parçalanmadığı için “iyi arkadaştır”ı yüklem aldım.) “Kitap” öznemiz.
Demek ki insan dışındaki varlıklar özne olabiliyormuş.
36. Yüklem ve özneyi bulduktan sonra yükleme sorulan “ne,neyi,kimi” sorularının cevabı nesneyi verir.
Dedem bana para bıraktı. “bıraktı” yüklem. “dedem” özne. “para” nesne
Amcam iki koli kitap getirdi. “getirdi” yüklem. “amcam” özne. “iki koli kitap” nesne.
Onur, çocuğu annene bırak. “bırak” yüklem. “Onur” özne. “çocuğu” nesne.
Sedat ürünleri büroya getirdi. “getirdi” yüklem. “Sedat” özne “ürünleri” nesne
–Hocam bu nesne, belirtili ve belirtisiz diye ikiye ayrılıyor mu? derseniz. Evet ayrılıyor. Nesne ek almışsa belirtili, ek almamışsa belirtisizdir.
“para” , “iki koli kitap” belirtisiz. “çocuğu” , “ürünleri” belirtili.
37. Yükleme sorulan “kime, kimde, kimden, nereye, nerede, nereden, neye” sorularının cevabı Yer Tamlayıcısı (dolaylı tümleç)dır.
Ankara’dan abim gelmiş. “Ankara’dan”
Sokakta çocuklar oynuyor. “Sokakta”
Ablama misafirimiz olduğunu söyledim. “Ablama”
Dikkat edilmesi gereken bir durumu belirteyim. Dolaylı tümleç olan kelime her zaman “-e-de-den” ekiyle biter.
Ankara’DAN—-SokakTA—-AblamA
38. Yükleme sorulan “ne zaman, ne kadar, nasıl, niçin” sorularının cevabı zarf tümlecidir.
İçeri girer girmez konuşmaya başladı. “içeri girer girmez”
Konuşarak halletmeliyiz bütün problemleri.”konuşarak”
Çocuklar, konuşa konuşa yanımızdan geçtiler. “konuşa konuşa”
Eve giderken azıcık aldım. “eve giderken” ve “azıcık”
Onu görmek için Ankara’ya gitti. “Onu görmek için”
39. Tarihe karışan bir “edat tümleci”nden bahsedeyim size. Edat tümleci cümlede vasıta anlamı katardı.
“Araba ile eve gittim.”
“Çekiç ile çiviyi çaktım.” ama artık bu konuyu zarf tümleci içerisinde gösterebilirsiniz. Tartışmalı meseleleri olduğu için ÖSYM de cesaret edip sormayabilir.
40. Yazımı karıştırılan sözcükler:
Aperitif-aforoz-akşamüstü-antrenman-asfalt-bilim adamı-bilirkişi-çalı kuşu- köpek balığı- floresan-iddia-karnabahar-konservatuvar- sezaryen- vejetaryen-mütevazı-poğaça-Kuvayımilliye-laboratuvar-şefkat- sürpriz..
40 hap bilgi müthiş özet. Teşekkürler hocam ???