Yine yeniden üniversite heyecanı
Aslında bu yazdıklarımı üniversite sınavına girecekler için blog sayfamda yazdım ama DGS öğrencisi olarak sizinle de paylaşmak istedim.Çünkü üniversitenin hangi yılında olursak olalım yaşadığımız şeyler.
Uzun bir ara oldu kabul.Ama tekrardan yazmaya başladım. Bugünün konusu öğrenciyken kendimize yaptığımız en kötü şeyler.Kısa bir yazı olacak kısa ve öz 🙂
Cesaretimizi toplayamamışımız , kendimizi iyi ifade edemememiz , gücümüzü fark edemememiz ve de ertelememiz.Bir bakmışız ki yıllar geçmiş mezuniyet zamanı gelmiş ama elde ne var ? Hani canımız bir şeyi çok çeker ama onu yedikten sonra ikincisi bir öncesi kadar mutlu etmez ya onun gibi bir şey de yaşıyoruz.Üniversite için o kadar çok çalışıyoruz ama okulu kazandıktan sonra nasıl olsa kazandım deyip dersleri umursamayanlar da var umursayanlar da.Ama bunu fazla abartmamak lazım.Özellkle DGS’de mezun olur olmaz tekrardan başlamak evet güzel oluyor ama yorulduğumuz için zorlandığımız zamanlar da oluyor.Yorulsak da devam etmeliyiz mesela iki yıllıkta yapamadığınız ne varsa onların listesini hazırlayın ve lisansta tek tek yapmaya başlayın ! Beklemeyin 🙂 Ayrıca gitmek istediğiniz okulun AKTS ve Kredi oranlarının uyup uymadığını çok iyi öğrenin sonra dersleriniz az sayılabilir.
İster lise olsun ister meslek yüksek okulu hatta üniversite ne yaşarsanız yaşayın ondan ders alın lakin şu anınızı düşünün.
Şunu unutmayın hangi üniversite sınavına girerseniz girin bu süreçte sadece sınavlara çalışmıyorsunuz aynı zamanda kendinizi de yakından tanıyorsunuz.Kendinizle sohbet edecek çok zamanınız oluyor ve bugüne kadar olanları tartıyorsunuz.
Son olarak bunları eklemek istiyorum , hangi okulda hangi bölümde olursanız olun , kaç puan yaparsanız yapın unutmayın ki siz çok değerlisiniz ve gücünüzü küçük görmeyin.Bir köşeye çekilip saklanmayın.Her zaman daha iyi yapmaya çalışın , kendinizi geliştirin , sınırlarınızı zorlayın.
İşleyen demir ışıldar derler.
Bu zorlu süreçte somurtmayın ve sevginin gücünü hissedin.
Sevgiler
Gizem ! 🙂